Mikroorganizma:
Doğal olarak her yerde bulunabilen tek hücreli karmaşık
enzim yapısına sahipminicanlılardır. Her zaman hastalık yapmazlar hatta bazen
yaşamsal öneme sahiptirler.
Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğuna denir.
Patojen mikroorganizmalar: İnsan (veya hayvan bitki) vücudunda istenmeyen etki oluşturan (hastalık yapan) mikroorganizmalardır. Bunlar virüs mantar bakteri parazit olarak adlandırılırlar.
Enfeksiyon: İnsan vücuduna giren mikroorganizmaların üreyip çoğalarak vücutta istenmeyen etki ve belirtiler (hastalık) oluşturmasıdır.
Enfeksiyon zinciri: Mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturabilmesi için belirli aşamalardan geçmesi gerekir bu aşamalar zincirine denir. Bu aşamalar :
1- Enfeksiyon ajanı (etkeni): Bakteri virüs mantar parazit olabilir. Enfeksiyon etkenin hastalık oluşturma potansiyeli aşağıdaki koşullara bağlıdır:
* Mikroorganizmanın sayısına
* Mikroorganizmanın virulansına (hastalık yapma kabiliyetine)
* Bireyin vücut direncine
2- Rezervuar (Enfeksiyonun kaynağı): Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp üredikleri ortamdır. İnsan hayvan cansız nesneler (su toprak) olabilir.
3- Çıkış kapısı: İnsanlarda; solunum sistemi boşaltım sistemi sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerdir. Örneğin: mikroorganizma balgam tükürük dışkı idrar kan vs ile vücut dışına çıkar.
4- Kaynaktan çıkış (Yayılma yolları): Çeşitli araçlarla mikroorganizmalar bir yerden başka yere taşınırlar bunlar bulaşmış (kontamine) besinler su veya cansız nesnelerdir (tarak giysi makasvs ). Yayılımda vektör ve portör önemli rol oynamaktadır .
- Vektör: Sinek bit kene fare gibi bazı hayvanlar taşıyıcıdır bunlara vektör denilir.
- Portör: Bir insan ya da hayvan bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı ve başkalarına bulaştırdığı halde kendisinde hastalık belirtileri görülmez bu kişilere portör denilir. Bu kişilerin özellikle besin endüstrisinde çalıştırılması çok sakıncalıdır.
5- Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği yerlerdir genellikle giriş ve çıkış yolları aynıdır: Ağız burun deri vajen göz kulak damarlar gibi.
6- Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya içinde barındıran insan veya hayvandır. Özellikle vücut direnci azalmış kronik hastalığı olan dengesiz beslenen aşırı yorgun alkol / sigara bağımlılığı olan ve bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu kişiler uygun konakçıdır.
HASTALIKLARIN BULAŞMA YOLLARI:
- Doğrudan temas
- Dolaylı temas
* Hava ile
* Araçlarla
* Vektörle
Doğrudan Temas:
Enfekte kişinin duyarlı kişi (konakçı) ile doğrudan temasıyla oluşan bulaşma şeklidir. Örnek; cinsel ilişki öpüşme kan nakli yaraya dokunma vs. Bu yolla: AIDS Hepatit B frengi (bel soğukluğu)sifiliz vb hastalıklar bulaşmaktadır.
Dolaylı Temas:
Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle enfektif ajanın konakçıya bulaşmasıdır.
* Hava yoluyla bulaşma: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmaların hava toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya bulaşmasıdır. Damlacıkla yayılma; tükürük balgam burun gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde yayılmasıdır. TBC (tüberküloz-verem) grip soğuk algınlığı çocuk hastalıklarının çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır. Öksürüp-aksırırken ağzın elle kapatılması ve karşıda bulunan kişilerin yüzüne doğru hapşırılmaması hava yoluyla yayılmayı önler.
* Araçlarla bulaşma: Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle meydana gelen bulaşımdır. Örneğin; Hepatit A enfekte yiyeceklerle; tetanoz paslı çivi ve toprakla; yine çoğu hastalıklar iyi sterilize edilmemiş malzemelerle bulaşırlar (airway nazogastrik sonda çarşaf giysiler gibi ).
* Vektörle bulaşma: Bazı mikroorganizmalar bazı hayvanlarda gelişimlerini tamamlayarak olgunlaşırlar ve insanda hastalık oluştururlar. Örnek; sıtma mikrobu sivrisinekte (anofel cinsi) ömrünü tamamladıktan sonra sivrisineğin sokması sonucu insana geçerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare) kuduz (kedi-köpek-fare) akciğer kisti (iyi pişmemiş hayvan etleri) vektörlerle bulaşan diğer hastalıklardır.
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI
1- Vücudun mikroplara karşı direnci:
a - Özgül olmayan direnç:
I - Giriş kapısı engelleri: * Deri
* Mukoza(derinin devamı olan ve vücut başluklarını saran daha ince olan kısmıdır.)
ll - Vücudun savunma *****izmaları (Fagositoz iltihap oluşumu ateşin yükselmesiretiküloendotelyal sistem -RES).
b - Özgül direnç: Bağışıklık:
I - Doğal direnç: Türe ırka genetiğe bireye yaşa hormonal veya metabolik
değişikliklere bağlı dirençlerdir.
II- Edinsel (sonradan kazanılan) direnç:
* Pasif bağışıklık: - Doğuştan (anneden plasenta yoluyla ve sütle geçer)
- Yapay (Serum veya Immünglobülinle sağlanır)
* Aktif bağışıklık: - Doğal aktif (hastalığın geçirilmesiyle oluşur)
- Yapay aktif (aşılar ile elde edilir)
2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri:
Hastalıkların bulaşma yollarına göre önlem alarak kişinin kendisini ve çevresini bulaşıcı hastalıklardan koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir.
Günlük hayatımızda kullanabileceğimiz yöntemlerden birkaçı:
* El yıkama: Normal sabunla köpürterek ve ovarak yıkamak en iyi temizlik yöntemidir ve bu şekilde hastalıkların bulaşması önlenebilir.
Toplu yerlerde mümkünse sıvı sabun kullanılmalı veya sabunluklar süzgeçli olmalı. Aksi halde sulu bir ortamda bekleyen yumuşamış bir sabun temizleyici özelliğini kaybettiği gibi mikrop yuvası olur.
Toplu yerlerdeki sabunla iki kere sabunlamakta yarar vardır sabunu sabunluğa koymadan önce suyun altına tutarak köpüğü akıtın.
* Başkalarının (hastanın) kan tükürük idrar dışkı gibi atıkları ile doğrudan temas etmemeye özen gösterilmelidir. Bu gibi durumlarda eldiven giyilmelidir.
* Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler öncelikle kirleri temizlendikten sonra sabunlu su (veya deterjan) ile iyice yıkanmalıdır. Mümkünse sterilize edilmeli veya varsa durulama sonrası dezenfektan içinde önerildiği şekilde bekletilmelidir.
* Başkaları ile özel eşyalar paylaşılmamalıdır; tarak jilet diş fırçası şapka iç çamaşırı yatak takımları vb.
* Gerekiyorsa izolasyon (karantina ayırma) uygulanır:
* Eğer solunum yolu ile bulaşan bir hastalık varsa hasta kişiye maske takılır idrar veya dışkı ile bulaşma söz konusu ise mümkünse hastalık iyileşene kadar hastanın kullanacağı tuvalet ayrılır (özellikle alafranga tuvaletlerde ayırma şarttır). Tuvalet tek ise o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra dezenfektanla sil(in)mesinde yarar vardır.
* Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Özellikle çocukluk çağı hastalıklarını ve Hepatit B’yi geçirmemiş kişiler ile Sadece Üyeler Linkleri ve Resimleri Görebilir... personelinin aşılanması önerilmektedir.
Hastalıkların bulaşmasını önleyecek temel kural:
KURU ve TEMİZ YERDE MİKROP ASLA BARINAMAZ
O nedenle hiçbir zaman ortamı kirli ve ıslak (nemli) bırakmayın. Temizlik ve bulaşık bezlerini kapalı yerde ıslak ve sıkılı halde bırakmayın daima havalı bir yere açarak asın ve kuru muhafaza edin.
Toplu yaşanan yerlerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklar:
AIDS (Edinsel bağışıklık eksikliği sendromu):
Bulaşımı: Doğrudan temasla; kan meni yara akıntıları ile bulaşır. Yani cinsel ilişki kan nakli ortak kullanılan enjektörler dövme yaptırma yoluyla ve anneden bebeğine geçer. Özellikle çok eşli cinsel yaşamı olan veya bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunan kişiler cinsel yönden risk altındadır. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 yılda hastalık belirtileri görülebilir. Bağışıklık sistemi felç olduğundan ölüm genellikle bulaşıcı hastalıklar sonucu meydana gelmektedir örneğin ölüm nedeni verem olabileceği gibi gripte olabilir. Etkeni: HIV ‘ dir.
Belirtiler:
- Nedeni bilinmeyen gece terlemeleri
- Bir ayı geçkin ısrarcı ateş
- Titremeler konuşamama (konuşmakta zorlanma) hareketlerde yavaşlama
- Kısa sürede aşırı ( vücut ağırlığının % 10 undan fazla ) kilo kaybı
- Bir ayı geçen sürekli yada aralıklı ishal
- Bir ayı geçen kuru ve ısrarlı öksürük aşırı yorgunluk halsizlik
- Koltuk altındaki ve kasıklardaki bezlerde şişlik ve ağrı
- Deride morumsu lekeler ağızda pamukçuk
Tedavi: Henüz yok
Korunma: Aşı geliştirilemediği için bireysel korunma önemlidir. Bireysel olarak cinsel yaşama dikkat etmek başta gelen korunma yöntemidir.
* Bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınılmalı ya da mutlaka sağlamlığından emin olduğunuz prezervatif (kaput kondom) kullanılmalıdır.
* Başkasının kullandığı enjektörler asla kullanılmamalı enjektörler mutlaka tek kullanımlık olmalı ve kullanıldıktan sonra atılmalıdır.
* Kim olursa olsun başkasının kullandığı diş fırçası ve jilet kullanılmamalıdır.
AIDS
* Sosyal öpüşme tokalaşma aynı odayı aynı koltuğu paylaşmakla bulaşmaz;
* Sivri sinekle bulaşma henüz ispatlanamamıştır.
* Aynı tabağı paylaşmakla çatal-kaşıkla bulaşmaz.
HEPATİT B (Serum Hepatiti):
Bu da cinsel ilişki ve kan yoluyla bulaşır. Karaciğerde enfeksiyona neden olur iyileşme olmazsa karaciğer kanserine siroza dönüşebilir.
Halsizlik yorgunluk hafif ateş baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başlar. Sarılık bulantıkusma ishal iştahsızlık sigaraya karşı tiksinti idrarın çay rengini alması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tedavisi: Yatak istirahati ve dengeli beslenme şarttır. İlk önceleri karaciğeri yormayacak besinler tercih edilmelidir (ağır kızartma ve çok yağlı besinlerden kaçınılmalıdır).
Korunma: Hepatit B aşısı ile korunmak mümkündür. Ancak bireysel korunma her zaman ve her ortamda önemlidir. Bulaşma yolu ve korunma önlemleri AIDS ile hemen hemen aynıdır.
Hepatit A (Enfeksiyöz hepatit):
Bulaşımı: Hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde görülür. Su ve besin maddelerine virüs içeren dışkının bulaşması sonucu insana geçer.
Hepatit B’deki belirtiler aynen görülebilir. Ancak iyileşme Hepatit B’den daha çabuk ve daha komplikasyonsuz gerçekleşir.
Tedavi: Hepatit B ile aynıdır.
Korunma: Hijyenik koşullara uyulmadığını düşündüğünüz yerlerde yemek yemeyin özellikle Fast-Food türü (et içeren) yiyeceklerden kaçının. Kanalizasyon sisteminin iyi olmadığı yerlerde suları kaynatarak veya dezenfekte ederek kullanın.
Tüberküloz (verem TBC):
Hasta kişinin öksürmesi veya balgam çıkarması sonucunda damlacıkla yayılır. Vücut direnci düşük kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Bu kişiler çok sigara ve içki içen dengesiz beslenen kişilerdir. Bir de uzun süren hastalıklar esnasında ortaya çıkar.
En iyi önlem kişilerin ulu orta balgam çıkarıp sokağa tükürmelerini engellemektir. Ya da kişilerin yüzüne doğru öksürmeleri önlenmeli veya maske takmaları sağlanmalıdır. İlaç tedavisi ve dengeli beslenme ile iyileşir.
Uyuz:
Pire bit gibi parazitlerle yayılır. Vücudun her tarafı kaşınır özellikle yattıktan sonra ve parmaklarda kaşıntı artar.
Bulaşımını önlemek için başkalarının giysilerini tarağını yatağını paylaşmaktan kaçının.
Uyuz etkeni 40-50 °C de öldüğünden giysiler kaynatıldığında temizlenir. Vücuttaki etken ise yıkanma kükürt-sülfür içeren solüsyon veya kwell solüsyonu ile temizlenir.
Bit:
Genelde pis insanlarda görüldüğü söylense de bu genel kural değildir. Temiz ve titiz insanlarda da görülebilir. Halen gelişmiş ülkelerde bile önemli sorunlardan biridir. Yine ortak eşya veya yatak kullanımı sonucu yayılır.
Kwell solüsyonu ile önerildiği şekilde saçlar yıkanır ve sık dişli (veya pamuk destekli) tarakla taranır. Giysiler kaynatılarak temizlenir.
Bitin sirkesini kepekten ayırabilmenin yolu; kepek saçtan kolaylıkla ayrılıp düşerken sirke saça yapışmıştır ve zorlukla uzaklaştırılır.
SU İLE BULAŞMA:
Patojen mikroorganizmalar suya enfekte kişilerin salgı ve atıklarıyla gelmektedir. Bulaşmış (enfekte olmuş) suların içilmesiyle veya meyve-sebzelerin sulanması ya da yıkanması ile hastalık insana bulaşır. Örnek: enfekte su ile sulanmış marul temiz su ile yıkanmadan yenirse hastalık bulaşır. Pis su ile yıkanan süt kapları ile tifo yüzme havuzlarında iyi temizleme yapılmamışsa inklüzyonlu konjuktivit denilen hastalık bulaşabilir. Su ile en sık bulaşan hastalıklar; kolera amipli dizanteri basilli dizanteri (shigella) tifo vb dir.
Suyun temizliğinden emin değilseniz kaynatın; fokurdamaya başladıktan sonra 10 dakika kaynatıldığında mikroplar ölür.
Suyu temizlemek üzere klorlama da yapılabilir. Bunun için klor veya klor verici maddeler kullanılır. Suyun dezenfeksiyonu için birkaç klor verici maddeden yararlanabiliriz..
1- Kireç kaymağından toz veya sıvı oluşuna göre aşağıda belirtildiği şekilde ANA ÇÖZELTİ (%1’lik ) hazırlanır:
1 lt su + 15 gr TOZ kireç kaymağı
1 lt su + 40 gr SIVI kireç kaymağı
2- Ev işlerinde kullanılan klorlu su preparatlarından ( klorak vb ):
1 lt su + 250 ml klor içeren sıvı
% 1’ lik bu ana çözeltiden : 1 lt suya 3-5 damla konur 20 dakika bekletilir
1 ton suya 150-250 ml konur 20 dakika bekletilir
Bu sular içilebilecek kadar dezenfekte edilmiştir.
Barsak hastalıkları salgınlarında (kolera tifo vb) sebzelerin yıkanması için içme suyu dezenfeksiyonu için kullanılan miktarların 10 misli klorlama yapılır. Ancak sebzeler bu ön yıkamanın ardından klorlanmış içme suyu ile durulandıktan sonra yenmeli ya da pişirilmelidir.
3-İyot ta dezenfektan olarak kullanılabilir. Bunun için:
İyotun sudaki %2’lik çözeltisinden 2 damla 1 lt suya damlatılır.
DİKKAT: Eczanelerde satılan klor içeren tabletlerin kullanımı daha pratiktir.
SÜT İLE BULAŞMA: Hasta veya görünürde sağlam hayvandan sütle uğraşan insanların ellerinden veya kaplardan ya da süt kaplarını temizlemek için kullanılan sulardan süt ile bulaşma ortaya çıkabilir. En sık bulaşan hastalıklar: tbc (verem) tifo paratifo brusella dizanteri poliomyelit (çocuk felci) stafilokok vs dir.
Açık alınan sütler içilmeden önce mutlaka fokurdamaya başladıktan sonra (TBC ye karşı) 10 dakika kaynatılmalıdır. Süt kapları daima çok temiz olmalıdır.
bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları bulaşıcı hastalıklardan korunma
Normal flora: İnsan vücudunda bulunan ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan mikroorganizmalar topluluğuna denir.
Patojen mikroorganizmalar: İnsan (veya hayvan bitki) vücudunda istenmeyen etki oluşturan (hastalık yapan) mikroorganizmalardır. Bunlar virüs mantar bakteri parazit olarak adlandırılırlar.
Enfeksiyon: İnsan vücuduna giren mikroorganizmaların üreyip çoğalarak vücutta istenmeyen etki ve belirtiler (hastalık) oluşturmasıdır.
Enfeksiyon zinciri: Mikroorganizmanın enfeksiyon oluşturabilmesi için belirli aşamalardan geçmesi gerekir bu aşamalar zincirine denir. Bu aşamalar :
1- Enfeksiyon ajanı (etkeni): Bakteri virüs mantar parazit olabilir. Enfeksiyon etkenin hastalık oluşturma potansiyeli aşağıdaki koşullara bağlıdır:
* Mikroorganizmanın sayısına
* Mikroorganizmanın virulansına (hastalık yapma kabiliyetine)
* Bireyin vücut direncine
2- Rezervuar (Enfeksiyonun kaynağı): Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp üredikleri ortamdır. İnsan hayvan cansız nesneler (su toprak) olabilir.
3- Çıkış kapısı: İnsanlarda; solunum sistemi boşaltım sistemi sindirim sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu yerlerdir. Örneğin: mikroorganizma balgam tükürük dışkı idrar kan vs ile vücut dışına çıkar.
4- Kaynaktan çıkış (Yayılma yolları): Çeşitli araçlarla mikroorganizmalar bir yerden başka yere taşınırlar bunlar bulaşmış (kontamine) besinler su veya cansız nesnelerdir (tarak giysi makasvs ). Yayılımda vektör ve portör önemli rol oynamaktadır .
- Vektör: Sinek bit kene fare gibi bazı hayvanlar taşıyıcıdır bunlara vektör denilir.
- Portör: Bir insan ya da hayvan bir mikroorganizmayı vücudunda taşıdığı ve başkalarına bulaştırdığı halde kendisinde hastalık belirtileri görülmez bu kişilere portör denilir. Bu kişilerin özellikle besin endüstrisinde çalıştırılması çok sakıncalıdır.
5- Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği yerlerdir genellikle giriş ve çıkış yolları aynıdır: Ağız burun deri vajen göz kulak damarlar gibi.
6- Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya içinde barındıran insan veya hayvandır. Özellikle vücut direnci azalmış kronik hastalığı olan dengesiz beslenen aşırı yorgun alkol / sigara bağımlılığı olan ve bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu kişiler uygun konakçıdır.
HASTALIKLARIN BULAŞMA YOLLARI:
- Doğrudan temas
- Dolaylı temas
* Hava ile
* Araçlarla
* Vektörle
Doğrudan Temas:
Enfekte kişinin duyarlı kişi (konakçı) ile doğrudan temasıyla oluşan bulaşma şeklidir. Örnek; cinsel ilişki öpüşme kan nakli yaraya dokunma vs. Bu yolla: AIDS Hepatit B frengi (bel soğukluğu)sifiliz vb hastalıklar bulaşmaktadır.
Dolaylı Temas:
Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle enfektif ajanın konakçıya bulaşmasıdır.
* Hava yoluyla bulaşma: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmaların hava toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya bulaşmasıdır. Damlacıkla yayılma; tükürük balgam burun gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde yayılmasıdır. TBC (tüberküloz-verem) grip soğuk algınlığı çocuk hastalıklarının çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır. Öksürüp-aksırırken ağzın elle kapatılması ve karşıda bulunan kişilerin yüzüne doğru hapşırılmaması hava yoluyla yayılmayı önler.
* Araçlarla bulaşma: Enfeksiyonla bulaşmış nesnelerle meydana gelen bulaşımdır. Örneğin; Hepatit A enfekte yiyeceklerle; tetanoz paslı çivi ve toprakla; yine çoğu hastalıklar iyi sterilize edilmemiş malzemelerle bulaşırlar (airway nazogastrik sonda çarşaf giysiler gibi ).
* Vektörle bulaşma: Bazı mikroorganizmalar bazı hayvanlarda gelişimlerini tamamlayarak olgunlaşırlar ve insanda hastalık oluştururlar. Örnek; sıtma mikrobu sivrisinekte (anofel cinsi) ömrünü tamamladıktan sonra sivrisineğin sokması sonucu insana geçerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare) kuduz (kedi-köpek-fare) akciğer kisti (iyi pişmemiş hayvan etleri) vektörlerle bulaşan diğer hastalıklardır.
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI
1- Vücudun mikroplara karşı direnci:
a - Özgül olmayan direnç:
I - Giriş kapısı engelleri: * Deri
* Mukoza(derinin devamı olan ve vücut başluklarını saran daha ince olan kısmıdır.)
ll - Vücudun savunma *****izmaları (Fagositoz iltihap oluşumu ateşin yükselmesiretiküloendotelyal sistem -RES).
b - Özgül direnç: Bağışıklık:
I - Doğal direnç: Türe ırka genetiğe bireye yaşa hormonal veya metabolik
değişikliklere bağlı dirençlerdir.
II- Edinsel (sonradan kazanılan) direnç:
* Pasif bağışıklık: - Doğuştan (anneden plasenta yoluyla ve sütle geçer)
- Yapay (Serum veya Immünglobülinle sağlanır)
* Aktif bağışıklık: - Doğal aktif (hastalığın geçirilmesiyle oluşur)
- Yapay aktif (aşılar ile elde edilir)
2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri:
Hastalıkların bulaşma yollarına göre önlem alarak kişinin kendisini ve çevresini bulaşıcı hastalıklardan koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir.
Günlük hayatımızda kullanabileceğimiz yöntemlerden birkaçı:
* El yıkama: Normal sabunla köpürterek ve ovarak yıkamak en iyi temizlik yöntemidir ve bu şekilde hastalıkların bulaşması önlenebilir.
Toplu yerlerde mümkünse sıvı sabun kullanılmalı veya sabunluklar süzgeçli olmalı. Aksi halde sulu bir ortamda bekleyen yumuşamış bir sabun temizleyici özelliğini kaybettiği gibi mikrop yuvası olur.
Toplu yerlerdeki sabunla iki kere sabunlamakta yarar vardır sabunu sabunluğa koymadan önce suyun altına tutarak köpüğü akıtın.
* Başkalarının (hastanın) kan tükürük idrar dışkı gibi atıkları ile doğrudan temas etmemeye özen gösterilmelidir. Bu gibi durumlarda eldiven giyilmelidir.
* Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler öncelikle kirleri temizlendikten sonra sabunlu su (veya deterjan) ile iyice yıkanmalıdır. Mümkünse sterilize edilmeli veya varsa durulama sonrası dezenfektan içinde önerildiği şekilde bekletilmelidir.
* Başkaları ile özel eşyalar paylaşılmamalıdır; tarak jilet diş fırçası şapka iç çamaşırı yatak takımları vb.
* Gerekiyorsa izolasyon (karantina ayırma) uygulanır:
* Eğer solunum yolu ile bulaşan bir hastalık varsa hasta kişiye maske takılır idrar veya dışkı ile bulaşma söz konusu ise mümkünse hastalık iyileşene kadar hastanın kullanacağı tuvalet ayrılır (özellikle alafranga tuvaletlerde ayırma şarttır). Tuvalet tek ise o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra dezenfektanla sil(in)mesinde yarar vardır.
* Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Özellikle çocukluk çağı hastalıklarını ve Hepatit B’yi geçirmemiş kişiler ile Sadece Üyeler Linkleri ve Resimleri Görebilir... personelinin aşılanması önerilmektedir.
Hastalıkların bulaşmasını önleyecek temel kural:
KURU ve TEMİZ YERDE MİKROP ASLA BARINAMAZ
O nedenle hiçbir zaman ortamı kirli ve ıslak (nemli) bırakmayın. Temizlik ve bulaşık bezlerini kapalı yerde ıslak ve sıkılı halde bırakmayın daima havalı bir yere açarak asın ve kuru muhafaza edin.
Toplu yaşanan yerlerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklar:
AIDS (Edinsel bağışıklık eksikliği sendromu):
Bulaşımı: Doğrudan temasla; kan meni yara akıntıları ile bulaşır. Yani cinsel ilişki kan nakli ortak kullanılan enjektörler dövme yaptırma yoluyla ve anneden bebeğine geçer. Özellikle çok eşli cinsel yaşamı olan veya bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunan kişiler cinsel yönden risk altındadır. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 yılda hastalık belirtileri görülebilir. Bağışıklık sistemi felç olduğundan ölüm genellikle bulaşıcı hastalıklar sonucu meydana gelmektedir örneğin ölüm nedeni verem olabileceği gibi gripte olabilir. Etkeni: HIV ‘ dir.
Belirtiler:
- Nedeni bilinmeyen gece terlemeleri
- Bir ayı geçkin ısrarcı ateş
- Titremeler konuşamama (konuşmakta zorlanma) hareketlerde yavaşlama
- Kısa sürede aşırı ( vücut ağırlığının % 10 undan fazla ) kilo kaybı
- Bir ayı geçen sürekli yada aralıklı ishal
- Bir ayı geçen kuru ve ısrarlı öksürük aşırı yorgunluk halsizlik
- Koltuk altındaki ve kasıklardaki bezlerde şişlik ve ağrı
- Deride morumsu lekeler ağızda pamukçuk
Tedavi: Henüz yok
Korunma: Aşı geliştirilemediği için bireysel korunma önemlidir. Bireysel olarak cinsel yaşama dikkat etmek başta gelen korunma yöntemidir.
* Bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınılmalı ya da mutlaka sağlamlığından emin olduğunuz prezervatif (kaput kondom) kullanılmalıdır.
* Başkasının kullandığı enjektörler asla kullanılmamalı enjektörler mutlaka tek kullanımlık olmalı ve kullanıldıktan sonra atılmalıdır.
* Kim olursa olsun başkasının kullandığı diş fırçası ve jilet kullanılmamalıdır.
AIDS
* Sosyal öpüşme tokalaşma aynı odayı aynı koltuğu paylaşmakla bulaşmaz;
* Sivri sinekle bulaşma henüz ispatlanamamıştır.
* Aynı tabağı paylaşmakla çatal-kaşıkla bulaşmaz.
HEPATİT B (Serum Hepatiti):
Bu da cinsel ilişki ve kan yoluyla bulaşır. Karaciğerde enfeksiyona neden olur iyileşme olmazsa karaciğer kanserine siroza dönüşebilir.
Halsizlik yorgunluk hafif ateş baş ağrısı gibi grip benzeri belirtilerle başlar. Sarılık bulantıkusma ishal iştahsızlık sigaraya karşı tiksinti idrarın çay rengini alması gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tedavisi: Yatak istirahati ve dengeli beslenme şarttır. İlk önceleri karaciğeri yormayacak besinler tercih edilmelidir (ağır kızartma ve çok yağlı besinlerden kaçınılmalıdır).
Korunma: Hepatit B aşısı ile korunmak mümkündür. Ancak bireysel korunma her zaman ve her ortamda önemlidir. Bulaşma yolu ve korunma önlemleri AIDS ile hemen hemen aynıdır.
Hepatit A (Enfeksiyöz hepatit):
Bulaşımı: Hijyen koşullarının iyi olmadığı yerlerde görülür. Su ve besin maddelerine virüs içeren dışkının bulaşması sonucu insana geçer.
Hepatit B’deki belirtiler aynen görülebilir. Ancak iyileşme Hepatit B’den daha çabuk ve daha komplikasyonsuz gerçekleşir.
Tedavi: Hepatit B ile aynıdır.
Korunma: Hijyenik koşullara uyulmadığını düşündüğünüz yerlerde yemek yemeyin özellikle Fast-Food türü (et içeren) yiyeceklerden kaçının. Kanalizasyon sisteminin iyi olmadığı yerlerde suları kaynatarak veya dezenfekte ederek kullanın.
Tüberküloz (verem TBC):
Hasta kişinin öksürmesi veya balgam çıkarması sonucunda damlacıkla yayılır. Vücut direnci düşük kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Bu kişiler çok sigara ve içki içen dengesiz beslenen kişilerdir. Bir de uzun süren hastalıklar esnasında ortaya çıkar.
En iyi önlem kişilerin ulu orta balgam çıkarıp sokağa tükürmelerini engellemektir. Ya da kişilerin yüzüne doğru öksürmeleri önlenmeli veya maske takmaları sağlanmalıdır. İlaç tedavisi ve dengeli beslenme ile iyileşir.
Uyuz:
Pire bit gibi parazitlerle yayılır. Vücudun her tarafı kaşınır özellikle yattıktan sonra ve parmaklarda kaşıntı artar.
Bulaşımını önlemek için başkalarının giysilerini tarağını yatağını paylaşmaktan kaçının.
Uyuz etkeni 40-50 °C de öldüğünden giysiler kaynatıldığında temizlenir. Vücuttaki etken ise yıkanma kükürt-sülfür içeren solüsyon veya kwell solüsyonu ile temizlenir.
Bit:
Genelde pis insanlarda görüldüğü söylense de bu genel kural değildir. Temiz ve titiz insanlarda da görülebilir. Halen gelişmiş ülkelerde bile önemli sorunlardan biridir. Yine ortak eşya veya yatak kullanımı sonucu yayılır.
Kwell solüsyonu ile önerildiği şekilde saçlar yıkanır ve sık dişli (veya pamuk destekli) tarakla taranır. Giysiler kaynatılarak temizlenir.
Bitin sirkesini kepekten ayırabilmenin yolu; kepek saçtan kolaylıkla ayrılıp düşerken sirke saça yapışmıştır ve zorlukla uzaklaştırılır.
SU İLE BULAŞMA:
Patojen mikroorganizmalar suya enfekte kişilerin salgı ve atıklarıyla gelmektedir. Bulaşmış (enfekte olmuş) suların içilmesiyle veya meyve-sebzelerin sulanması ya da yıkanması ile hastalık insana bulaşır. Örnek: enfekte su ile sulanmış marul temiz su ile yıkanmadan yenirse hastalık bulaşır. Pis su ile yıkanan süt kapları ile tifo yüzme havuzlarında iyi temizleme yapılmamışsa inklüzyonlu konjuktivit denilen hastalık bulaşabilir. Su ile en sık bulaşan hastalıklar; kolera amipli dizanteri basilli dizanteri (shigella) tifo vb dir.
Suyun temizliğinden emin değilseniz kaynatın; fokurdamaya başladıktan sonra 10 dakika kaynatıldığında mikroplar ölür.
Suyu temizlemek üzere klorlama da yapılabilir. Bunun için klor veya klor verici maddeler kullanılır. Suyun dezenfeksiyonu için birkaç klor verici maddeden yararlanabiliriz..
1- Kireç kaymağından toz veya sıvı oluşuna göre aşağıda belirtildiği şekilde ANA ÇÖZELTİ (%1’lik ) hazırlanır:
1 lt su + 15 gr TOZ kireç kaymağı
1 lt su + 40 gr SIVI kireç kaymağı
2- Ev işlerinde kullanılan klorlu su preparatlarından ( klorak vb ):
1 lt su + 250 ml klor içeren sıvı
% 1’ lik bu ana çözeltiden : 1 lt suya 3-5 damla konur 20 dakika bekletilir
1 ton suya 150-250 ml konur 20 dakika bekletilir
Bu sular içilebilecek kadar dezenfekte edilmiştir.
Barsak hastalıkları salgınlarında (kolera tifo vb) sebzelerin yıkanması için içme suyu dezenfeksiyonu için kullanılan miktarların 10 misli klorlama yapılır. Ancak sebzeler bu ön yıkamanın ardından klorlanmış içme suyu ile durulandıktan sonra yenmeli ya da pişirilmelidir.
3-İyot ta dezenfektan olarak kullanılabilir. Bunun için:
İyotun sudaki %2’lik çözeltisinden 2 damla 1 lt suya damlatılır.
DİKKAT: Eczanelerde satılan klor içeren tabletlerin kullanımı daha pratiktir.
SÜT İLE BULAŞMA: Hasta veya görünürde sağlam hayvandan sütle uğraşan insanların ellerinden veya kaplardan ya da süt kaplarını temizlemek için kullanılan sulardan süt ile bulaşma ortaya çıkabilir. En sık bulaşan hastalıklar: tbc (verem) tifo paratifo brusella dizanteri poliomyelit (çocuk felci) stafilokok vs dir.
Açık alınan sütler içilmeden önce mutlaka fokurdamaya başladıktan sonra (TBC ye karşı) 10 dakika kaynatılmalıdır. Süt kapları daima çok temiz olmalıdır.
bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları bulaşıcı hastalıklardan korunma yolları bulaşıcı hastalıklardan korunma
:BULAŞICI HASTALIKLAR ve KORUNMA YOLLARI
Çocukluk çağı insanların
bulaşıcı hastalıklara en sık tutuldukları dönemdir ve son yıllarda gerek
bu alanda kullanılan ilaçlar gerekse
alınan genel önlemler sayesinde bulaşıcı hastalık sıklığıözellikle
gelişmiş ülkelerde belirgin derecede azalmıştır. İçme ve kullanma sularının
temizliği ile tifo ve kolera gibi öldürücü hastalıkların kontrol altına
alınması yaygın
aşılama ile çiçek hastalığının tümüyle ortadan kaldırılması sağlanmış çocuk
felci hastalığı ise yok edilme aşamasına gelmiştir. Bu arada ülkemizin Dünya Sadece
Üyeler Linkleri ve Resimleri Görebilir... Örgütü kaynaklarına göre
1999 yılında dünyada çocuk felcinin hala görüldüğü birkaç yerden biri olduğunu
belirtmek hala
gerek genel olarak devletin gerekse
anne babaların dikkatli davranması gerektiğini göstermektedir.
Çocuklarımızı Bulaşıcı Hastalıklardan Nasıl Koruyalım ?
Evde alınan basit önlemlerle özellikle mide barsakları etkileyen enfeksiyonlara karşı başarı kazanmak mümkün olsa da solunum yollarını etkileyen bulaşıcı hastalıklara karşı alınan önlemlerin başarı şansı daha azdır.
Burun ağız ve göz salgıları solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasına yol açan temel kaynaktır. Ellerin ağıza ve buruna götürülmesi ve öpüşmek hızla yayılmaya neden olur. Bebekler ve küçük çocuklar genelde herşeye elleriyle dokunur ve ellerini ağızlarına götürürler. Bir de buna ülkemizde çocukları öpme ve öpüşmenin geleneksel olarak yaygınlığını eklerseniz varılan sonuç daha kötü olacaktır.
Öksürük ve hapşırık sonrası havaya yayılan damlacıklar bir süre havada asılı kalarak yayılıma neden olurlar.
İshal ve sarılık gibi hastalıklar kakayla bulaşmış ellerin ağıza götürülmesi yoluyla bulaşır. İdrarın aksine kakada çok sayıda bakteri bulunur.
Ülkemizde pişmeden yenen sebzeler (marul taze soğan maydanoz vb.) pis sularla sulanabilmekte ve bu tür gıdaların normal musluk suyuyla yıkanması yeterli temizliği sağlamamaktadır.
Döküntülü hastalıklardan kimileri (örneğin suçiçeği) içi suyla dolu kabarcıklarda bulunan mikroorganizmalarla bulaşır. Ancak her döküntülü hastalık cilt temasıyla bulaşmaz.
Pişmemiş et oldukça yüksek oranda (%20-50) bakteri bulundurur çiğ yumurtanın hastalık bulaştırma riski %1 den azdır.
İyi yıkanmamış biberon vb malzemeler solunum ve mide barsak hastalıklarının yayılımın da önemli yer tutar.
Tarak fırça şapka gibi eşyalar da bulaşıcı cilt hastalıkları açısından önemlidir.
Evde Alınabilecek Önlemler:
El yıkama:
Önceleri el yıkamanın sadece mide barsak hastalıklarını önlemede etkin bir yöntem olduğu düşünülürdü oysa artık solunum yolu enfeksiyonlarının da yayılımının bu yolla belirgin derecede azaldığını biliyoruz. Sabun kullanılmasa bile ellerimizi sadece suyla yıkayarak bir ölçüde yarar görürüz.
Tuvalet sonrası
Bebeklerin altlarını değiştirdikten sonra
Nezle grip vb durumlarda burun silinmesinin ardından
Akvaryum suyuna dokunulduktan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır
Özellikle tuvalet sonrası çocukların el yıkaması mutlaka denetlenmeli kreş ve gündüz bakım evlerinde bu konu üzerinde çok daha hassasiyetle durulmalıdır.
Gerekli yerlerin dezenfektan maddelerle temizlenmesi:
Dezenfektan maddeler bakterilerin çoğunu öldürür. Özellikle bebeklerin alt değiştirme yerlerininoyuncaklarının biberon tabak bardak vb. malzemelerin dezenfekte edilmesi barsak hastalıklarının yayılımını büyük ölçüde sınırlandırır. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirenlerin burun salgılarının bulaştığı yerlerde viruslar 6 saate kadar canlı kalabilirler.
Çocukların kendi ağız ve burunlarına dokunmalarının engellenmesi:
Bu önlem solunum yolu enfeksiyonlarının yayılımını sınırlandırır ancak bebeklerde bunu sağlamak pratikte olanaksızdır. Burundan sonra göze götürülen eller gözde enfeksiyon gelişmesine ortam hazırlarlar.
Çocukların yanında sigara içilmemesi:
Sigara dumanı soğuk algınlığı öksürük kulak iltihapları ve astım gibi solunum yolu hastalıklarının şiddetini artırır.
Çocukların hayvanları öpmelerinin önlenmesi:
Hayvanlarla çok yakın temas paraziter hastalıkların yayılımına neden olur. Hayvan sevmeyi elle sevmek ve ardından el yıkamayla bütünlersek yeterli önlem almış oluruz.
İçme suyunun temizliğine özen gösterilmesi:
İçme suları konusunda titiz olmalıyız. Kapalı ambalaj içinde satılan her su yeterince denetlenmemiş olabilir. 10 litre içme suyu içine 25 damla çamaşır suyu damlatarak kolera dahil su yoluyla bulaşan her hastalığa karşı önleminizi almış olursunuz.
Etlerin iyi pişirilerek yenmesi:
İyi pişmemiş etler ishale yol açan bakterileri barındırırlar. Çiğ etler pişmeye hazırlandıktan sonra eller ve çiğ etin temas ettiği kesme tahtası bıçak tabak gibi malzemeler çok iyi yıkanmalıdır. İçleri iyi pişmemiş -kırmızı görünümlü- et çocuklara yedirilmemelidir. Etler pişirildikten sonra çiğ iken içinde tutuldukları tabak içinde kesinlikle servis yapılmamalıdır.
Et ve et ürünlerini üzerinde kesmek için tahta değil plastik maddeler kullanın:
Mikroorganizmalar tahta yüzeylerden yeterince temizlenemezler. Temizlik açısından plastik maddeler daha güvenlidir.
Çiğ yumurta yemekten sakının:
Yumurta sarısı katı pişmiş olmalıdır. Aksi takdirde yumurta içinde varolan olası bakteriler ölmeyecektir. Şunu da ekleyelim ki yumurta yoluyla mikrop alma riski %1 den azdır.
Pişirilmeden yenen gıdaların yıkanmasına özen gösterin:
Marul taze soğan domates vb. çiğ yenen gıda maddeleri özellikle yaz döneminde 1 litre su içine 30 damla çamaşır suyu damlatarak klorlanmış su içinde 30 dakika bekletilmelidir.
Olabildiğince küçük çocuk bakımevi-kreşleri tercih edin:
Kendi evlerinde bakıcılar tarafından bakılan çocuklar enfeksiyon açısından an düşük risk altındadırlar. Kreşdeki çocuk sayısı arttıkça risk artar. Soğuk algınlığının özellikle 1 yaşına kadar önemli komplikasyonlara yol açtığı gerçeğinden yola çıkarak mümkünse 0-1 yaş grubu bebekleriniz için kendi evinizde bakıcıyı kreşlere tercih edin.
Menenjitli ya da hepatitli hastalarla temas sonrası mutlaka hekime başvurun:
Özellikle 4 yaş altı çocuklarda antibiyotik kullanarak kimi tür menenjitlerin gelişimi önlenebilir. Benzer şekilde hepatitle temas sonrasında da kullanılabilecek ilaçlar vardır bunu mutlaka bir çocuk hekimiyle görüşün.
Çocuklarınızın gerekli aşılarının yapılmış olduğundan emin olun:
Ciddi enfeksiyonlara karşı aşılı olmak son derece önemlidir. Ne var ki ülkemizde bu konuda ciddi ve standard bir uygulama yoktur. Her çocuk hekimi kendine göre bir aşılama şeması uygulamakta dünyanın bir çok ülkesinde zorunlu olan aşılar Türkiye'de zorunlu değildir. Bu durum özellikle HIB aşısı için geçerlidir; HIB aşısı 0-4 yaş arası çocuklarda önemli bir menenjit türünü %90 oranında önleyebilmektedir. Her hekim ziyaretinde aşı kartınızı hekime gösterip eksik aşısı olup olmadığını sorun. Bir diğer nokta da bu yolla aşılama protokolünde olabilecek değişikliklerden zamanınızda haberiniz olacaktır.
Çocuğunuzu tümüyle izole etmeye çalışmayın:
Aile içi tecrit konusu tartışmalıdır. Çocukta hastalık belirtileri ortaya çıktığında artık etken mikroorganizma diğer aile bireylerine de çoktan bulaşmıştır. Zaten bir çocuğu aynı ev içinde tümüyle izole etmek de pratikte olanaksızdır.
Çocuklarımızı Bulaşıcı Hastalıklardan Nasıl Koruyalım ?
Evde alınan basit önlemlerle özellikle mide barsakları etkileyen enfeksiyonlara karşı başarı kazanmak mümkün olsa da solunum yollarını etkileyen bulaşıcı hastalıklara karşı alınan önlemlerin başarı şansı daha azdır.
Burun ağız ve göz salgıları solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasına yol açan temel kaynaktır. Ellerin ağıza ve buruna götürülmesi ve öpüşmek hızla yayılmaya neden olur. Bebekler ve küçük çocuklar genelde herşeye elleriyle dokunur ve ellerini ağızlarına götürürler. Bir de buna ülkemizde çocukları öpme ve öpüşmenin geleneksel olarak yaygınlığını eklerseniz varılan sonuç daha kötü olacaktır.
Öksürük ve hapşırık sonrası havaya yayılan damlacıklar bir süre havada asılı kalarak yayılıma neden olurlar.
İshal ve sarılık gibi hastalıklar kakayla bulaşmış ellerin ağıza götürülmesi yoluyla bulaşır. İdrarın aksine kakada çok sayıda bakteri bulunur.
Ülkemizde pişmeden yenen sebzeler (marul taze soğan maydanoz vb.) pis sularla sulanabilmekte ve bu tür gıdaların normal musluk suyuyla yıkanması yeterli temizliği sağlamamaktadır.
Döküntülü hastalıklardan kimileri (örneğin suçiçeği) içi suyla dolu kabarcıklarda bulunan mikroorganizmalarla bulaşır. Ancak her döküntülü hastalık cilt temasıyla bulaşmaz.
Pişmemiş et oldukça yüksek oranda (%20-50) bakteri bulundurur çiğ yumurtanın hastalık bulaştırma riski %1 den azdır.
İyi yıkanmamış biberon vb malzemeler solunum ve mide barsak hastalıklarının yayılımın da önemli yer tutar.
Tarak fırça şapka gibi eşyalar da bulaşıcı cilt hastalıkları açısından önemlidir.
Evde Alınabilecek Önlemler:
El yıkama:
Önceleri el yıkamanın sadece mide barsak hastalıklarını önlemede etkin bir yöntem olduğu düşünülürdü oysa artık solunum yolu enfeksiyonlarının da yayılımının bu yolla belirgin derecede azaldığını biliyoruz. Sabun kullanılmasa bile ellerimizi sadece suyla yıkayarak bir ölçüde yarar görürüz.
Tuvalet sonrası
Bebeklerin altlarını değiştirdikten sonra
Nezle grip vb durumlarda burun silinmesinin ardından
Akvaryum suyuna dokunulduktan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır
Özellikle tuvalet sonrası çocukların el yıkaması mutlaka denetlenmeli kreş ve gündüz bakım evlerinde bu konu üzerinde çok daha hassasiyetle durulmalıdır.
Gerekli yerlerin dezenfektan maddelerle temizlenmesi:
Dezenfektan maddeler bakterilerin çoğunu öldürür. Özellikle bebeklerin alt değiştirme yerlerininoyuncaklarının biberon tabak bardak vb. malzemelerin dezenfekte edilmesi barsak hastalıklarının yayılımını büyük ölçüde sınırlandırır. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirenlerin burun salgılarının bulaştığı yerlerde viruslar 6 saate kadar canlı kalabilirler.
Çocukların kendi ağız ve burunlarına dokunmalarının engellenmesi:
Bu önlem solunum yolu enfeksiyonlarının yayılımını sınırlandırır ancak bebeklerde bunu sağlamak pratikte olanaksızdır. Burundan sonra göze götürülen eller gözde enfeksiyon gelişmesine ortam hazırlarlar.
Çocukların yanında sigara içilmemesi:
Sigara dumanı soğuk algınlığı öksürük kulak iltihapları ve astım gibi solunum yolu hastalıklarının şiddetini artırır.
Çocukların hayvanları öpmelerinin önlenmesi:
Hayvanlarla çok yakın temas paraziter hastalıkların yayılımına neden olur. Hayvan sevmeyi elle sevmek ve ardından el yıkamayla bütünlersek yeterli önlem almış oluruz.
İçme suyunun temizliğine özen gösterilmesi:
İçme suları konusunda titiz olmalıyız. Kapalı ambalaj içinde satılan her su yeterince denetlenmemiş olabilir. 10 litre içme suyu içine 25 damla çamaşır suyu damlatarak kolera dahil su yoluyla bulaşan her hastalığa karşı önleminizi almış olursunuz.
Etlerin iyi pişirilerek yenmesi:
İyi pişmemiş etler ishale yol açan bakterileri barındırırlar. Çiğ etler pişmeye hazırlandıktan sonra eller ve çiğ etin temas ettiği kesme tahtası bıçak tabak gibi malzemeler çok iyi yıkanmalıdır. İçleri iyi pişmemiş -kırmızı görünümlü- et çocuklara yedirilmemelidir. Etler pişirildikten sonra çiğ iken içinde tutuldukları tabak içinde kesinlikle servis yapılmamalıdır.
Et ve et ürünlerini üzerinde kesmek için tahta değil plastik maddeler kullanın:
Mikroorganizmalar tahta yüzeylerden yeterince temizlenemezler. Temizlik açısından plastik maddeler daha güvenlidir.
Çiğ yumurta yemekten sakının:
Yumurta sarısı katı pişmiş olmalıdır. Aksi takdirde yumurta içinde varolan olası bakteriler ölmeyecektir. Şunu da ekleyelim ki yumurta yoluyla mikrop alma riski %1 den azdır.
Pişirilmeden yenen gıdaların yıkanmasına özen gösterin:
Marul taze soğan domates vb. çiğ yenen gıda maddeleri özellikle yaz döneminde 1 litre su içine 30 damla çamaşır suyu damlatarak klorlanmış su içinde 30 dakika bekletilmelidir.
Olabildiğince küçük çocuk bakımevi-kreşleri tercih edin:
Kendi evlerinde bakıcılar tarafından bakılan çocuklar enfeksiyon açısından an düşük risk altındadırlar. Kreşdeki çocuk sayısı arttıkça risk artar. Soğuk algınlığının özellikle 1 yaşına kadar önemli komplikasyonlara yol açtığı gerçeğinden yola çıkarak mümkünse 0-1 yaş grubu bebekleriniz için kendi evinizde bakıcıyı kreşlere tercih edin.
Menenjitli ya da hepatitli hastalarla temas sonrası mutlaka hekime başvurun:
Özellikle 4 yaş altı çocuklarda antibiyotik kullanarak kimi tür menenjitlerin gelişimi önlenebilir. Benzer şekilde hepatitle temas sonrasında da kullanılabilecek ilaçlar vardır bunu mutlaka bir çocuk hekimiyle görüşün.
Çocuklarınızın gerekli aşılarının yapılmış olduğundan emin olun:
Ciddi enfeksiyonlara karşı aşılı olmak son derece önemlidir. Ne var ki ülkemizde bu konuda ciddi ve standard bir uygulama yoktur. Her çocuk hekimi kendine göre bir aşılama şeması uygulamakta dünyanın bir çok ülkesinde zorunlu olan aşılar Türkiye'de zorunlu değildir. Bu durum özellikle HIB aşısı için geçerlidir; HIB aşısı 0-4 yaş arası çocuklarda önemli bir menenjit türünü %90 oranında önleyebilmektedir. Her hekim ziyaretinde aşı kartınızı hekime gösterip eksik aşısı olup olmadığını sorun. Bir diğer nokta da bu yolla aşılama protokolünde olabilecek değişikliklerden zamanınızda haberiniz olacaktır.
Çocuğunuzu tümüyle izole etmeye çalışmayın:
Aile içi tecrit konusu tartışmalıdır. Çocukta hastalık belirtileri ortaya çıktığında artık etken mikroorganizma diğer aile bireylerine de çoktan bulaşmıştır. Zaten bir çocuğu aynı ev içinde tümüyle izole etmek de pratikte olanaksızdır.